Probiyotikler ve Prebiyotikler

Probiyotikler ve Prebiyotikler

İnsanlar kendi hücrelerinden sayıca 10 kat fazla (100 trilyon) olan faydalı bağırsak mikroplarıyla (probiyotikler) ortak bir yaşam sürdürmektedir.

Faydalı bağırsak mikropları çeşitli yararlarının yanında, dış ortamdan gelen zehirli maddelerin kana geçmesini engelleyen koruyucu bir tabaka oluştururlar.

Yeterli miktarda alındığında sağlığı olumlu yönde etkileyen mikroorganizmalara probiyotik denir.

Probiyotik  ve Metchnikoff

1912 Nobel Tıp Ödülünü kazanan Rus bilim adamı Élie Metchnikoff bilim dünyasında probiyotiklerin kaşifi sayılabilir. Metchnikoff yoğurt, kefir ve peynir gibi süt ürünlerinde bulunan asit yapan mikroorganizmaların bağırsaktaki hastalık yapan mikroorganizmaları nötralize ettiğini saptamıştır. Metchnikoff Bulgaristan ve Kafkasya’da yaşayan insanların ederek uzun ömürlü olması probiyotiklerden zengin gıdaların fazla tüketilmesiyle açıklamıştır 

Probiyotiklerin görevleri:

  • Mukozal kaynaklı bağışıklık sistemini güçlendirmek
  • Yiyeceklerin hazmını kolaylaştırmak
  • Besin alerjilerini ve egzemayı önlemek
  • İshali önlemek ve tedavi etmek
  • Vitaminleri (K, biotin, B12, niasin vb.)  sentezlemek
  • Bağırsak duvarını zararlı maddelerden korumak, bağırsak geçirgenliğini azaltmak
  • Zararlı maddelerin (toksinler) kan dolaşımına geçmesini engellemek
  • Kronik enflamatuar (iltihaplı) hastalıkların oluşumunu engellemek
  • Yaşlanmayı yavaşlatmak
  • Kanseri önlemek
  • Romatizmal rahatsızlıkların oluşumunu engellemek
  • Yaşlanmayı yavaşlatmak
  • Depresyonu hafifletmek
  • Otizm bulgularını hafifletmek
  • İshali önlemek ve tedavi etmek
  • İdrar yolu iltihaplarını önlemek
  • Mukozal kaynaklı bağışıklık sistemini güçlendirmek
  • Kabızlığı tedavi etmek
  • Böbrek taşlarının (oksalat) oluşumunu azaltmak

Probiyotik nedir?

Probiyotikler; yeterli miktarda olduklarında yaşadıkları vücuda fazlasıyla yararlı olan canlı mikroorganizmalardır. Araştırmalar, özellikle sindirim sistemimizdeki bakteri dengesinin veya dengesizliğinin, genel sağlığımız ve yaşadığımız hastalıklar üzerinde direkt olarak etkisi olduğunu gösteriyor. Yani sindirim sistemimizdeki dost bakteri dengesini korumak, sağlığımız açısından oldukça önemli. İşte probiyotik kavramı, tam da bu noktada devreye giriyor. Çünkü probiyotik mikroorganizmalar, bağırsaktaki bakterileri dengeye sokmaya; doğal olarak da sindirim sistemini düzenlemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı oluyor.

Probiyotik ne işe yarar?

 Yapılan bilimsel araştırmalar, bağırsaklarımızda yaşayan bakteriler olduğunu ve bu mikrofloranın (bağırsaktaki bakteri topluluğu) bizi hastalıklardan korumaya ve hastalıkların gelişmesini önlemeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Konuda yapılan birçok araştırma, probiyotiklerin genel olarak bağırsak sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahip olduğunu; sindirim sistemini düzenlemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye de yardımcı olduğunu gösteriyor.

Probiyotik faydaları

Probiyotik kavramının ne anlama geldiğini ve probiyotiklerin ne işe yaradığını yukarıda detaylıca açıkladık. Şimdi de bizim için asıl önemli konuya gelelim: Probiyotik faydaları… İşte probiyotiklerin sağlığımız üzerindeki bazı bilinen faydaları.

  • Probiyotikler, bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olurlar. Dost bakteri probiyotikler, bağışıklık sistemini destekleyerek vücudumuzdaki dengenin korunmasına ve bu problemlerin önüne geçmeye yardımcı olurlar.
  • Probiyotikler, çeşitli nedenlere bağlı olarak kaybedilen yararlı bakterilerin geri kazanılmasına ve bazı olumsuzluklara neden olabilecek zararlı bakterilerin azalmasına yardımcı olurlar.
  • Probiyotikler, sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olurlar
  • Probiyotikler, bağırsak sağlığını destekleyici etkiye sahiptirler. Sindirim sırasında bağırsağa geçen yiyeceklerin, bağırsaklardan atılmasına yardımcı olarak sindirim sistemini desteklemeye yardımcı olurlar.
  • Bazı probiyotik türlerinin, ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahip olduğu düşünülmektedir. Özellikle son yıllarda yapılan araştırmalar, mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin yüzde 95’inin bağırsaklarda salgılandığı bilgisini ortaya koydu. Bu da aslında bağırsak sağlığının, zihin sağlığıyla birebir ilişki içinde olabileceğini gösterdi.

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir